Gün geçmiyor ki yabancı bir yıldız futbolcunun ismi büyüklerimizle anılmasın... Her gün gazeteyi elime aldığımda dumurlardan dumurlara geçmek zorunda kalıyorum. Bir gün koskoca Raul u Galatasaray a getiren gazete ertesi gün Forlan ı Fener e getiriyor. Bunun yanında başka gazete Hamit i 3 büyük takımla birlikte yazıyor. İç transferde de aşağı kalır yanları yok. Semihi Bursadan başlayarak alfabetik sırayla 3 takıma yolladılar neredeyse. Son olarak de Şenol Güneş Semihi arayıp " seni takımda görmek istiyorum" demiş. Bak sen...
http://www.sporpostasi.com/Spor-Haberleri/Futbol/Raul-F-Bahceye-yesil-isik-yakti.html
http://galatasaray.uags.net/tag/raul
İnternet sitelerindeki haberler onlardan beter. Kimi takımların örneğin stoper mevkiinde oynayacak 3 kişiye birden teklif yaptığı öne sürülürken kimi takımlar ise her istediklerini alacakmış gibi gösteriliyor. Yok kardeşim alamazsınız öyle her istediğinizi. Olur mu olmaz mı bilmiyorum bana göre olmaz ama en önemli konu Gerrard ın Liverpool dan ayrılması. Sanmıyorum ki büyük kaptan takımını "para" için satsın. Bazı oyuncular vardır oynamayacağını bile bile sırf para için başka takıma transfer olurlar. Bazı oyuncular vardır her türlü oynayacağını bildiği halde dünya kadar paraya başka takıma transfer olmazlar. Gerrard Liverpool a azıcık parayla oynayacağını bildiği halde bağlı bir adamdır gözümde.
Bu durumlarda futbolumuzun değil basınımızın ne kadar trişkadan olduğunu bir bakışta anlamayan yoktur. Zaten azıcık ahlakı olan bir adam bir oyuncuyu sırf sansasyon yapmak için gazetesine yazmaz, utanır. Burdan da anlaşılıyor ki bize yabancı oyuncu değil güvenilir gazeteci gerekli !
2.06.2010
30.05.2010
F1 geri mi döndü ne?
Red Bull'un Kanadı Kırıldı...
Bugün İstanbul Park'ta süper bir yarış izledik. Hop oturduk, hop kalktık. O geçti, bu geçti, yağmur gelicek derken müthiş bir yarış izledik gerçekten. Adeta eskiden yaşadığım F1 ruhunu yeniden hissettim. Gelelim yarışın detaylarına...
Yarışın startı çok heycanlı oldu.. 3. sırada başlayan Vettel, Hamiltonu kalkışta geride bıraktı. Ama Vettel'in bu atağı uzun sürmedi. Hamilton yine yerini geri aldı. Aynı durum Yarışa 4. olarak başlayan J. Button ve 5. başlayan Schumacher arasında yaşandı. Kalkışta Schumacher, Button'u geçti ama yine aynı şekilde bu durum da uzun sürmedi ve J. Button yerini geri aldı. Böylece kalkış pozisyonlarına geri döndüler. Yarışın ön grubu bu şekilde oluştu. Zaten Yarışın geride kalanları ne yaptılar hiç bilmiyorum. Önde heyecan o kadar yüksekti ki kameralar arkayı hiç göstermedi.
Yarıştaki herkes bir üst sıra için elinden geleni yapıyordu. Bütün iş pitstoplara kalıcak gibiydi. İlk pitstoplar sonucunda Hamilton ve Vettel yer değiştirdi. Pitstopun kaybedeni Hamilton oldu.
Yarış bu heyecanla devam ederken.. Kameralar birden Hava tahmin radarına döndü. Radara göre 15-20 dk içinde piste yağmur düşücekti. Heyecan iyice arttı.. Eğer yağmur düşerse kim nerede yer alıcaktı. Gerçekten meraklanmaya başladık. Yağmur yağdı, yağacak derken 41. turda öyle bir kaza oldu ki ben ve arkadaşlarım gol olmuşçasına ayağa kalktık. Şok ve heyecan biradaydı.
İstanbul Park'a aynı puanla gelen Red Bull pilotları birbirlerine üstünlük sağlamak istiyorlardı. Takımın da kendi aralarında yarışmalarına izin vermesinden sonra birincilik için rekabet iyice hat safhaya çıktı. Fakat arkadan gelen Vettel tam takım arkadaşı Webber'i geçicekken araçlar biribirlerine temas etti ve Vettel yarış dışı kaldı. Webber ise 2 sıra geriledi. Red Bull için adeta kabus oldu... Açıkçası ben de sevinmedim bu işe ama çok heycanlıydı... Ayrıca takım emirleriyle birinin birine üstülük sağlaması hoş değil. Bunu zamanında Ferrari'de M. Schumacher ve R. Barichello arasında gördük.. Barichello için gerçekten üzülmüştüm. Bu yüzden pilotların kendi aralarında yarışmalarına izin veren Red Bull teknik patronlarına teşekkürü borç bilirim bu heyecanı bize yaşattıkları için. Gerçi yarış sonrası açıklama yapan Red Bull teknik patronu C. Horner müsade ettiğinden dolayı pişman gibiydi. Evet Red Bull'a pahalıya patladı ama böyle devam ederler umarım.
Kazada kim suçlu kim haklı zaman ve incelemeler göstericek. Vettel suçlu olmadığını sadece kötü şans olduğunu iddia ediyor. Webber bu konuda ne diyor bilmiyorum ama onlar açısından düşününce felaket bir olay olduğu açık. Umarım bu olay takımın içinde sorunlar çıkarmaz. Ve Red Bull'u hep önlerde izleriz.
Red Bull'un kazasından sonra McLarenler öne geçti... Ama onlar da pek rahat durmadılar ve kendi aralarında yarıştılar. Ama Red Bull'lar gibi agrasif davranmayıp birbirilerine yol verdiler. Onlara da ayrı teşekkür ediyorum.
Ve Böylece yarış Hamilton'un liderliğnde bitti. Arkasından Button geçti bitiş çizgisini. Kaza sonrası yerini kaybeden Webber de kürsü şansını kaybetmedi ve 3. bitirdi. 4 ve 5 sırayı ise Mercedesler aldı. 6. ise Kubica oldu.
7. ve 8. sırayı ise bence senenin kaybedeni Ferrariler aldı... Öndeki bu hızı ve heyecanı görünce Ferrari'nin bu olaya katılması için çok yol katetmesi gerektiğini düşünüyorum.
Böyle bir yarışın Türkiye'de olmasından dolayı gerçekten mutluyum. Başta söylediğim gibi çok uzun zaman oldu böyle yarış izlemeyeli. Daha nice böyle yarışlara.
Bugün İstanbul Park'ta süper bir yarış izledik. Hop oturduk, hop kalktık. O geçti, bu geçti, yağmur gelicek derken müthiş bir yarış izledik gerçekten. Adeta eskiden yaşadığım F1 ruhunu yeniden hissettim. Gelelim yarışın detaylarına...
Yarışın startı çok heycanlı oldu.. 3. sırada başlayan Vettel, Hamiltonu kalkışta geride bıraktı. Ama Vettel'in bu atağı uzun sürmedi. Hamilton yine yerini geri aldı. Aynı durum Yarışa 4. olarak başlayan J. Button ve 5. başlayan Schumacher arasında yaşandı. Kalkışta Schumacher, Button'u geçti ama yine aynı şekilde bu durum da uzun sürmedi ve J. Button yerini geri aldı. Böylece kalkış pozisyonlarına geri döndüler. Yarışın ön grubu bu şekilde oluştu. Zaten Yarışın geride kalanları ne yaptılar hiç bilmiyorum. Önde heyecan o kadar yüksekti ki kameralar arkayı hiç göstermedi.
Yarıştaki herkes bir üst sıra için elinden geleni yapıyordu. Bütün iş pitstoplara kalıcak gibiydi. İlk pitstoplar sonucunda Hamilton ve Vettel yer değiştirdi. Pitstopun kaybedeni Hamilton oldu.
Yarış bu heyecanla devam ederken.. Kameralar birden Hava tahmin radarına döndü. Radara göre 15-20 dk içinde piste yağmur düşücekti. Heyecan iyice arttı.. Eğer yağmur düşerse kim nerede yer alıcaktı. Gerçekten meraklanmaya başladık. Yağmur yağdı, yağacak derken 41. turda öyle bir kaza oldu ki ben ve arkadaşlarım gol olmuşçasına ayağa kalktık. Şok ve heyecan biradaydı.
İstanbul Park'a aynı puanla gelen Red Bull pilotları birbirlerine üstünlük sağlamak istiyorlardı. Takımın da kendi aralarında yarışmalarına izin vermesinden sonra birincilik için rekabet iyice hat safhaya çıktı. Fakat arkadan gelen Vettel tam takım arkadaşı Webber'i geçicekken araçlar biribirlerine temas etti ve Vettel yarış dışı kaldı. Webber ise 2 sıra geriledi. Red Bull için adeta kabus oldu... Açıkçası ben de sevinmedim bu işe ama çok heycanlıydı... Ayrıca takım emirleriyle birinin birine üstülük sağlaması hoş değil. Bunu zamanında Ferrari'de M. Schumacher ve R. Barichello arasında gördük.. Barichello için gerçekten üzülmüştüm. Bu yüzden pilotların kendi aralarında yarışmalarına izin veren Red Bull teknik patronlarına teşekkürü borç bilirim bu heyecanı bize yaşattıkları için. Gerçi yarış sonrası açıklama yapan Red Bull teknik patronu C. Horner müsade ettiğinden dolayı pişman gibiydi. Evet Red Bull'a pahalıya patladı ama böyle devam ederler umarım.
Kazada kim suçlu kim haklı zaman ve incelemeler göstericek. Vettel suçlu olmadığını sadece kötü şans olduğunu iddia ediyor. Webber bu konuda ne diyor bilmiyorum ama onlar açısından düşününce felaket bir olay olduğu açık. Umarım bu olay takımın içinde sorunlar çıkarmaz. Ve Red Bull'u hep önlerde izleriz.
Red Bull'un kazasından sonra McLarenler öne geçti... Ama onlar da pek rahat durmadılar ve kendi aralarında yarıştılar. Ama Red Bull'lar gibi agrasif davranmayıp birbirilerine yol verdiler. Onlara da ayrı teşekkür ediyorum.
Ve Böylece yarış Hamilton'un liderliğnde bitti. Arkasından Button geçti bitiş çizgisini. Kaza sonrası yerini kaybeden Webber de kürsü şansını kaybetmedi ve 3. bitirdi. 4 ve 5 sırayı ise Mercedesler aldı. 6. ise Kubica oldu.
7. ve 8. sırayı ise bence senenin kaybedeni Ferrariler aldı... Öndeki bu hızı ve heyecanı görünce Ferrari'nin bu olaya katılması için çok yol katetmesi gerektiğini düşünüyorum.
Böyle bir yarışın Türkiye'de olmasından dolayı gerçekten mutluyum. Başta söylediğim gibi çok uzun zaman oldu böyle yarış izlemeyeli. Daha nice böyle yarışlara.
Etiketler:
formula 1,
L. Hamilton,
McLaren,
Red Bull,
S. Vettel,
schumacher,
Türkiye GP,
webber
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)