23.11.2010

Sönük Yıldızlar # Lisandro Lopez

Uzun arayışlar sonucu kalitesi herkes tarafından bilinen ve oynadığı takımlara katkısı en üst düzey olmasına rağmen medyada ve çeşitli ortamlarda adı pek de fazla geçmeyen birini buldum yine.. Ne tesadüftür ki Pauleta gibi o da forvet, o da Fransa'da oynuyor , yolu Portekizden geçmiş..


Lyon'un golcüsü Lisandro Lopez bu tanıma uyan bir futbolcu. Porto'dayken yaptığı işlerle kendi değerini 10 katına çıkarıp Lyon'a gelmişti. Geldiği sene de attığı kritik gollerle "Yılın Oyuncusu" seçildi. Bakınız çok gol atarak değil, attığı kritik gollerle. Bu da demek oluyor ki en önemli maçlarda , takımının ona en çok ihtiyacı olduğu anlarda hep yardıma koştu, görevine sadık kaldı. Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçında Bordeaux ile eşleştiklerinde 2 gol birden atarak takımını yarın final başarısına taşıdı. Lyon a geldiği yıl çıktığı ilk maçta golle buluşmak sanırım ki önemli bir olaydır. Bizim futbolcularımız aynı takımda yıllarca oynadığı ve aynı takım arkadaşlarıyla sayısız maça çıktıkları halde sezonda 2 golde kalabiliyor ya da bitmek bilmeyen gol oruçlarına girebiliyorlar..

Azıcık araştırdığımızda görüyoruz ki aynı kişilik Portekizde de yılın futbolcusu seçilmiş. Bunu yaparken sadece 10 gol atmış ligde. Peki nasıl oluyor da bu kadar az gollerle "yılın futbolcusu" oluna biliyor. Futbolda şu gerçeği görmek lazım. Eğer futbolda gole en yakın adam olarak oynuyorsanız ya Jardel,Tanju Çolak,Gerd Müller gibi sahada gol harici adınız geçmese de yıl sonunda gol sıralamasında en üstte olacaksınız , ya da Lisandro Lopez gibi takıma çok büyük katkı sağlayacaksınız.

Gol atamayan bir forvet takımına nasıl katkı sağlar ? En büyük örneği Hakan Şükür. Kendisi de der ki "her zaman iyi oynayamayabilirsiniz ancak kötü koşma lüksünüz yoktur.". İşte prensip bu. Rakibin yanında hayalet baskısı yapmayarak, topu gerçekten engellemek veya almak için hamlelerde bulunarak ve topu kazandığında şutu değil mümkün olan en iyi pozisyonu takımı adına yakalamayı düşünerek.Bunun meşhur örneği sanıyorum Samuel Eto'o dur. Top almak için defansa kadar gelip gol atmak için korner direklerinin yanında pozisyon yaratması takdire şayandır.

Lisandro Lopez henüz 27 yaşında ve formu üst düzey. Avrupa'nın fizik güç gerektiren önemli liglerinden Fransa'da sevilen ve alkışlanan bir oyuncu. İkili mücadelelerden vazgeçmeyen , çabalayan oyuncu. Hem de bir yıldız oyuncu, öyle yıldız ki Lyon tarihinin hala en pahalı transferi. Boyu forvet boyunda değil, sadece 1.75 ama yaptıkları öyle değil.

En büyük şanssızlığı ise Arjantin milli takımında oynuyor olması. Martin Palermo eğer eleme maçlarında kritik bir son dakika golü atmasaydı Lopez i Güney Afrika kadrosunda görmemiz kuvvetle muhtemeldi. Ne yazık ki futbolda duygulara yer var,insan doğasının değiştiremeyeceği bir olgu olarak kabul etmek gerekir.Böyle bir milli takım hali hazırda 7-8 üst düzey golcüyü bünyesinde barındırdığı için şans bulamaması da çok normal.


Futbolcuların da sadece milli takımda vitrin yapmadıklarını hatırlatmak gerekir. Mesela dünyanın bir numaralı kanat oyuncularından Ryan Giggs bir tek dünya kupası ya da avrupa kupası maçı bile oynamamıştır. Sadece Manchester United la elde ettiği başarılar bile onun milli takımının iyi olması durumunda gelebileceği seviyeyi hayal etmemizi sağlar.

Lisandro Lopez ülkemizde forma giyecek olsa sanırımı ki Beşiktaş ta oynar. Geldiği şampiyonlar ligi maçının ardından taraftara ve atmosfere hayran kalmış ve bunu röportajlarında sıkça dile getirmiştir. Keşke 30 yaşından sonra da olsa gelse, kulüplerimiz de yeterli ilgiyi gösterse. Bugüne kadar alınanları gördükyen sonra bu değerde bir oyuncuya kim hayır diyebilir ki ?