17.09.2010

Ödül Krizi !

Hepimizin hatırladığı gibi son dünya şampiyonasının Türkiye'de yapılmasının yanı sıra , basketbol milli takımımızın da bu organizasyonda belki de ulaşabileceği en üst seviyeye çıkmasının ardından, devlet milli oyunculara standardın çok çok üzerinde bir ödül vermişti. Basketbol takımı 12 kişiden oluşuyor ve yardımcılar,antrenörler falan derken toplam 28 milyon TL lik ödül adam başı 2 milyon TL ye yakın bir kazanç sağlıyor takımdakilere... Neden sonra anlaşılıyor ki bu ödül "ödül yönetmeliğinde" yer alan değil, tamamen başbakanın kendi "tasarrufu" ile verilmiş bir ödül. Zaten bilmem kaç yüz tane cumhuriyet altını alacak olan oyuncular, bunun yanında para istediklerini açık açık dile getirmekten de utanmıyorlar. Hepsinin zaten milyon dolarlarla oynadığı spor piyasasında, her biri kişisel olarak daire ile de ödüllendiriliyor. Kimse de demiyor ki "biz yeterince zenginiz"!! Madem sporun gelişimi için para isteniyor gidin salon yaptırın,altyapı tesisleri inşaa ettirin ya da herhangi bir kuruma bağışlayın,ama hiçbir koşulda o parayı üzerinize almayın...


Gelelim basında yankıları hala devam eden konunun uzantısına. Bazı köşe yazarlarının belirttiği gibi "diğer sporcular" böyle bir ödül almamıştır ve başbakan bu ödülü neye dayanarak vermiştir ? Diğer sporcular olarak geçenleri sayarsak, Avrupa şampiyonları Nevin Yanıt, Alemitu Bekele ve Avrupa 2.si Elvan Abeylegesse, Dünya Şampiyonu Selçuk Çebi... Bunlar dünya ikinciğilinden daha mı değersiz ? Ya da bu adamlar şu anki yaşam koşullarıyla basketbolcu millilerden daha mı fazla kazanıyor ? Ya da atletizm daha kolay , nasıl olsa her sene şampiyon mu oluyoruz ?


Son gelişmelere göre Ankara Barosundan ismini hatırlayamadığım bir avukat , 28 milyon TL nin iptali için dava açtı. Gerekçesi ise çok net : Anayasanın eşitlik ilkesinin ihlali...

Daha da önemlisi, az önce NTVSPOR canlı yayınına telefonla bağlanan Nevin Yanıt, biz normal ödülümüzü henüz alamadık dedi. Nevin Şampiyon olalı 2 ay olmasına rağmen henüz devlet tarafından karşılanmadı,onurlandırılmadı ve değil başbakanın elini cebine attığında çıkacak parayı,ödül yönetmeliğine göre hakkı olan parayı bile alamadı. Hemen ardından atletizm federasyon başkanı Mehmet Terzi aynı yayına bağlandı ve dedi ki "Bizde hiçkimsenin parası kalmaz. Sezon sonu herkese paraları verilecektir." Bunu derkenki üslubu küçük esnaf ağzını hatırlattı bana. "Bişey olursa geri getir, biz hep burdayız." diyecek sandım ama o esnada yine atletlerimiz suçlu bulundu. Diamond Lig e katılmışlar da , başka oyunlara katılmışlar da zaman bulamamışlar ödül almaya.



Sporun sadece futbol ya da basketbol olarak algıladığı yerde, diğer sporlar adına en ufak bir yatırım bile yapılmamışken bu kadar başarı elde edebilmeleri sanıyorum ki devlet büyüklerini telaşlandırıyor. "Biz onu düşünmemiştik, nasıl dünya şampiyonu olur bu adam" derler mi bilinmez ama ödüllerini düşünmedikleri aşikar. Yarışacak spor salonu bile bulamayan atletlerimiz, yağmur çamur demeden , sponsor dahi bulamadan şampiyonluklara koşuyor ve biz sadece seyrediyoruz. Zaten dünyanın en iyi şartlarında yaşayan futbolcu ve basketbolcular ise 2. dahi olsa milyonlara boğuyoruz.

Türkiyede herkesin sporcu ya da teknik direktör olduğu bir memlekette lisanslı sporcu sayısının eşdeğer nüfuslu Almanya'nın 6'da 1'i olması da sanıyorum devletin ihmalkarlığının sonucudur. Almanya'nın bilmemkaçıncı liginden aldığımız oyuncuları oynatmamız sanırım bizim salaklığımızdır. Bunları milli takıma seçmek, seçilmesine de göz yummak baştakilerin sorumsuzluğudur...

Her zaman gördüğümüz küçüklükten beri ezbere bildiğimiz "Adalet mülkün temelidir !" sözünü bile değiştirelim artık. "Herkese mülküne göre adalet...!" yapalım. Nasıl olsa uygulanan o, kimi kandırıyoruz ki ?

3 yorum:

  1. Zaten herkesin(büyükbaşlar hariç) farkında olduğu birşeyi bir kez daha çok güzel anlatmışsın Kenan. Konuya gelince zaten milyon dolarlık sözleşme imzalayan adamlara yine milyon dolar veren tek ülke bizizdir heralde. Ama burda daha da can sıkan şey basketbolcuların ekstra ödül istemesidir. Bu ne görmedikliktir arkadaş! Milyon dolarları olmalarına rağmen hala kendilerini bu kadar nasıl dilenci yaparlar? Çok şaşılacak bi durum. kırkyılda bir 2. oluyolar onda da ne oldum delisi yapıyolar kendilerini. Zaten herkes kendince fedakarlık yapıp maça biletini alıp gidiyo onları desteklemek için. Ama onlara bu yetmiyor üstüne halktan toplanan vergileri de istiyolar... resmen rezillik, kepazelik. Daha ne diyeyim bunlara.

    YanıtlaSil
  2. Bu olayın ne kadar adaletsiz olduğunu tartışmaya bile gerek yok. Ben de bugün bir şok daha yaşadım Nevin'i dinlerken. Kızcağıza daha hak ettiği para dahi verilmemiş. Şimdi bu olaylardan sonra atletizmde yeni başarılar gelir mi? Gelmez tabi sonra her Atletizm şampiyonası ve her Olimpiyat sonrası olduğu gibi 1-2 madalya alır ve "biz neden başarılı olamıyoruz" sorlarını sorar dururuz. Sebebi açık değil mi???

    YanıtlaSil
  3. Bu duruma insan söyleyecek laf bulamıyor. Umarım anayasa mahkemesi verilen bu ödülleri iptal eder.
    Şu yaşadığımız olayların neresinden turmaya kalksan elinde kalıyor ya inanılır gibi değil. Turnuva devam ederken televizyonlar aracılığıyla devletten haraç isteyen takım kaptanı mı dersin? Diğer taraftan çok önemli bir organizasyonda şampiyon olmuş bir diğer sporcumuza henüz veremediğin yada vermek istemediğin 400 civarı Cumhuriyet altınını mı dersin? Takım kaptanının protestocular için başbakandan özür dilemesini mi dersin(sana mı düşüyor lan lavuk) yoksa protesto edenler teker teker araştırılıp bulunmaya çalışılmasını mı dersin nelerle karşılaşacağız daha bu ülkede yarabbi

    YanıtlaSil