15.05.2010

Ve Sonunda Kubica !

Formula 1 Monaco Grand Prix 2010 sıralama turlarında yine büyük bir sürpriz yaşanmadı. Red Bullar kanatlarını buraya da getirip 1. ve 3. olabilecek derecede iyi uçtular. Kimilerine göre sürpriz denebilecek bir olay Kubica'nın 2. olmasıydı. Bana göre sürpriz değildi çünkü Kubica her yarış ilk 5 civarı derece elde edebilecek kadar iyiydi. Bir de laf vardır ya " arabasından iyi pilot olmak " ... İşte Kubica aynen öyle bana göre, arabasından çok iyi. Schumacher geri geliyor söylentileri var ama bence 3 yarış daha iyi bi derece elde edemez. Tabi ki Schumacher in Monaco da iyi bir derece alması beklenebilir. Adam yılların tecrübesi, bu pistte sayısız tur atmış, galibiyetleri 2.likleri var. Belki de pistin bireysel olarak en tecrübeli pilotu.


Gelelim yarışın diğer favorileri McLaren ve Ferrari lere. McLaren genelde Red Bull un en yakın takipçisi konumundaydı sezonun başından beri, ancak bu yarışta öyle olamadı...Yarış içinde Hamilton'un hırçın sürüşünü göz önüne alırsak değişik ataklar ya da kazaya sebebiyetler bekleyebiliriz... Button sürüş stili sayesinden heyecan yapmadan ön sıralara gelebilir. Ama ben öyle olmasını istemiyorum... Ferrari'de ise Alonso antrenman seansında kaza yaparak sıralama turlarına çıkamadı. Pit yolundan çıkarak ön sıralara gelebilir mi merak konusu. Galiba en son Schumacher 20 li sıralardan başlayarak yarışı 5. bitirmişti. Massa ise dikkat çekmeden 4. oldu. Pasif sürüş tarzı ve atak yapamamasıyla tanınan Massa'nın en azından bir kaç sıra geriye düşmesi beklentilerim arasında...


Diğer ilginç olay ise Liuzzi'nin Sutil'i geçebilmesiydi. Alışık olmadığımız bir durum,zira Sutil bu sezon takım arkadaşına hiç geçilmemişti !
Bu arada söylemeyi unuttum, Petrov gene kaza yaptı! Niye söylüyosam , zaten hep yapıyor ...

14.05.2010

PTW Şampiyon

Dün oynanan final maçında tüm olumsuzluklara rağmen yenilmedik ve penaltılar sonucu galibiyete ulaştık. Maç yüksek derece gerginliğe sahipti ve rakip oyuncu ve taraftarlar maçı daha da germek ve hakemi etkilemek için ellerinden geleni yaptılar. Buna rağmen oyunumuzda herhangi bir değişiklik yapmaksızın oynayarak normal süreyi 2-2 bitirmeyi başardık. Uzatmalarda gol olmadı ardından gelen penaltılarda ise rakip 2 penaltıyı dışarı attı ve bize şampiyonluğu kendi elleriyle teslim ettiler. Eee tabi sahada konuşup yaygara çıkarmakla ya da diğer takımlara "nasıl yenemediniz lan bunları" deyip küçük görmekle penaltıyı gole dönüştürme arasında hiçbir bağlantı yok. Aklı başında kendine güvenen insanlar konuşarak değil icraat yaparak ön plana çıkarlar. Rakipte vardı böyle adamlar ama penaltıyı bile atamadılar. Şimdi çenelerini kapamalarını ve gidip kaleye 10 adım bile olmayan penaltı noktasından "kaleyi tutturma" çalışmalarını tavsiye ediyorum..

Öyle ya da böyle, iyi oynayarak ya da kötü oynayarak, defans yaparak ya da fark atarak ne denirse densin şampiyon olduk. Bizi desteklediklerini maça gelmemelerinden anlayabildiğim bazı arkadaşları da buradan kınıyorum.

Bizi küçük gören, nasıl olsa fark atarız diyen,bunlar gruptan çıksa yeter diyen herkese teşekkürü bir borç bilirim. Dile kolay "namağlup şampiyon" olduk ve geçen turnuvalarla beraber yenilmezlik serimiz 11 maça çıktı.Her tarafım ağrısa da bütün okula kapak yapmış olmak birçok acımı dindiriyor. Aferin "Passion to Win" !!

12.05.2010

PTW 3 - 1 Anafor

PTW galibiyetler serisine devam ediyor. Önceki konularda da bahsettiğimiz gibi kendilerini "Barcelona" olarak adlandıran Anafor a Inter gibi savunma yaparak 3-1 mağlup ettik. Gollerimizin hepsi birbirinden güzeldi sanıyorum. Anafor gol bulmak için gömülü savunmamızı aşamayınca kanattan geriye çıkararak gol atmaya çalıştı. Ancak topa vuranlar genelde defans oyuncuları olduğundan kaleyi bulan etkili şutları yok denecek kadar azdı. Kıyaslama yaparsak bizim gollük pozisyonumuz daha fazlaydı. Rakip takıma kapak oldu ve bu da çok hoşumuza gitti. Şimdi önümüzde final maçı ve rakip Jenna Betis var...Jenna Betis Anafor a göre daha dirençli ama atak organizasyonlarında daha zayıf duruyor. Bu maç için favori belirleyemiyorum. Final bu herşey olur işte.

Bu arada yenilmezlik serimiz 8 değil 10 maça yükseldi...

11.05.2010

Anafor vs PTW

"Evet başlıktan da anlayacağınız gibi" diyerek başlamak isterdim ama yakın çevremde olmayan nerden anlasın ki... Herneyse bugün yaptığımız Nico Team maçında 2-0 geriye düşmemize rağmen maçı bırakmadık ve bize güç veren "Passion" ımızla maçı 6-2 yapmayı başardık. Sonradan 6-2 nin rahatlığıyla pek kulak asmayınca 6-3 bitmiş oldu maç ve gruplarda 3 maçını da yenerek 9 puan alabilen tek takım olduk. Şimdi önümüzde yarı final mücadelesi var. Anafor takımıyla oynayacağız ki onlarla bir önceki turnuvanın grup maçında ve finalde karşılaşmıştık ve yenilmemiştik. Kendim oynuyorum diye söylemiyorum 8 maçtır yenilmiyor içinde bulunduğum takım :). Halı saha için iyi bir başarı sanırsam. Hareketli olan Anafor takımının hareket kabiliyetini kısıtlamak için ya sert oynamalı ya da aynı şekilde cevap vermeliyiz. Yaşanan üzücü olaylardan sonra hakemimiz her müdaheleye faul de verse bu bizi yıldırmamalı.

Son olarak şunu da belirteyim ki ne yazık ki favori değiliz hatta rakibimiz açık ara favori, ama futbolda bir gerçek de var ki her zaman favori olan kazanmıyor. İşte burası bize yeter...

10.05.2010

Goller Hasan için !



Bu akşamki şenlik halı saha turnuvası 2. grup maçımızda 2. galibiyetimizi aldık ve 6 puana ulaşarak gruptan çıkma şansımızı bayağı yukarıya çektik. Yarınki maçımızda bazı mağlubiyetler,her türlü beraberlik ve galibiyet bizi 1. olarak gruptan çıkarıyor yanlış hesaplamadıysam ...

Maçın en önemli olayı "acceleration master" olan forvetimiz Hasan'ın kafasının yarılmasıydı. Olay şöyle gelişti;Hasan topu sağ kanatta tel boyunda almış büyük bir hızla ileri doğru sürerken,rakip (kazma stoper) oyuncunun Hasan'ı tellere doğru itirip sıkıştırmasından sonra Hasan kafasını eğdi ve çıkıntı yapan telin biri kafasına girdi. Olayın telaşı içerisindeki bizler sıyrığa bakınca önemli birşey olmadığını görmemize rağmen arkadaşımızı hastaneye yolladık,tetanoz aşısı bile yaptırmış. Sağlık durumu iyi olmasına karşın önümüzdeki maçlarda forma giymesi zor görünüyor. Bu olay maçın henüz 5. dakikası civarı olmuştu ancak yetenekli forvet Hasan bu kısacık zaman dilimine bir gol sığdırmayı başarmıştı...



Gelelim maçın genel gidişatına,ilk golü atıp sevindikten sonra defans arkadaşımın henüz uykulu gözlerle kaçırdığı kıvırcık saçlı,sağlam fizikli ve aynı zamanda iyi top kullanabilen adam hemen cevap verdi ve durum 1-1 oldu. Bu golden sonra Hasan ın şokunu yaşadık ve bu 10 dakikalık zaman diliminde 2. ve 3. golleri de hiç olmayacak şekilde birisini bacak arasından diğerini de pas hatamdan yedik. 3-1 mağlup durumda olmamıza rağmen inanan ve isteyen takım bizdik. Rakip kaleye doğru geliştirilen atakların başını Gürkan çekerken, Barış etkili,sert ve isabetli vuruşlarıyla Cüneyt de araya kaçıp defansın dengesini dağıtarak yardımcı oldu Gürkan'a. Yine her hareketi klas olan teknik kapasitesi yüksek ve joker* oyuncumuz olan Gürkan "sosisli" şovuna devam etti. Maçı 3 gol 2 asistle tamamladı. Bu esnada yaklaşık 5 vuruşumuz direkten döndü ki ne kadar etkili oynadığımızın göstergesiydi... Maçı 3-1 den 3-7 ye getirdik 6-0 lık bir seri yakalayarak. Rakip takımın etkili oyuncularından hareketli ve çalımcı kişilik karşıMızda eridi. Her neyse , ne demiş atalarımız, önümüzdeki maçlara bakacaz :)

Attığımız golleri Hasan'a hediye ederken, yediğimiz golleri de kendime sokuyorum !

9.05.2010

İspanya Grand Prix




Start


Dün de yazdığımız gibi İspanya da hiç dikkate değer geçiş veya olay göremedik. Hamilton un lastiğinin patlamasıyla Alonso 2. oldu. Bu yarışta Webber en önden başlayarak bitiş çizgisine ilk varan pilot oldu ve toplamda 3. galibiyetini aldı. Red Bull lar 1. ve 3. sırayı kaparak takımlar sıralamasında puanlarını oldukça yükselttiler. Yarıştan aklımda kalan 2 olayı da paylaşayım. Schumacher in düzlükte hızlı gelip, pit çıkışındaki Button ı geçmesi ve 30 -40 tur arkasında tutması gerçekten seyredilmeye değerdi. Ayrıca Kubica startta her ne kadar Rosbergle sıkıntılı pozisyona girse de arkasından yaşadığı kaza sonrası 3 sıra kaybetti ama yine de 7. başladığı yarışı 8. sırada bitirdi. Takım arkadaşı Petrov her ne kadar başladığı pozisyona göre 8 sıra yükselse de yine puan alamadı. Bu yükselmenin de yarısını yarış dışı kalan pilotlar sayesinde elde etmişti zaten. Yani sonuç olarak bu iş Petrov la olmayacak, takıma Sutil i istiyorum. Duy sesimi Renault !

Kubica "Benden bu kadar ! " derken.