14.05.2010

PTW Şampiyon

Dün oynanan final maçında tüm olumsuzluklara rağmen yenilmedik ve penaltılar sonucu galibiyete ulaştık. Maç yüksek derece gerginliğe sahipti ve rakip oyuncu ve taraftarlar maçı daha da germek ve hakemi etkilemek için ellerinden geleni yaptılar. Buna rağmen oyunumuzda herhangi bir değişiklik yapmaksızın oynayarak normal süreyi 2-2 bitirmeyi başardık. Uzatmalarda gol olmadı ardından gelen penaltılarda ise rakip 2 penaltıyı dışarı attı ve bize şampiyonluğu kendi elleriyle teslim ettiler. Eee tabi sahada konuşup yaygara çıkarmakla ya da diğer takımlara "nasıl yenemediniz lan bunları" deyip küçük görmekle penaltıyı gole dönüştürme arasında hiçbir bağlantı yok. Aklı başında kendine güvenen insanlar konuşarak değil icraat yaparak ön plana çıkarlar. Rakipte vardı böyle adamlar ama penaltıyı bile atamadılar. Şimdi çenelerini kapamalarını ve gidip kaleye 10 adım bile olmayan penaltı noktasından "kaleyi tutturma" çalışmalarını tavsiye ediyorum..

Öyle ya da böyle, iyi oynayarak ya da kötü oynayarak, defans yaparak ya da fark atarak ne denirse densin şampiyon olduk. Bizi desteklediklerini maça gelmemelerinden anlayabildiğim bazı arkadaşları da buradan kınıyorum.

Bizi küçük gören, nasıl olsa fark atarız diyen,bunlar gruptan çıksa yeter diyen herkese teşekkürü bir borç bilirim. Dile kolay "namağlup şampiyon" olduk ve geçen turnuvalarla beraber yenilmezlik serimiz 11 maça çıktı.Her tarafım ağrısa da bütün okula kapak yapmış olmak birçok acımı dindiriyor. Aferin "Passion to Win" !!

4 yorum:

  1. woooov!!! Helal olsun.. Evet final kazanıldığına göre flachi'nin hazırladığı özlü sözü duyabiliriz. Cidden merak ettim:D

    YanıtlaSil
  2. ben de merak ettim bize de söylemiyor :)

    YanıtlaSil
  3. yazdım internet kesildi ya!neyse yeniden yazcam geliyor şimdi.

    YanıtlaSil
  4. Sevgili BoZ un yazdıklarına katılmakla birlikte ekleyeceklerim var elbette.Takımımızı oluştururken,önceki turnuvalarda aynı takımda oynadığımız,başkaları tarafından şişirilen,kendisini yıldız oyuncu olarak bilen,topu topu 6 kişilik(kaleci saymazsak)takımda mücadele etmeme lüksüne sahip olduğunu düşünen,bencil forvet(!?)lerin takım içindeki uyumu ne kadar bozduğunu gördük ve olabildiğince uyumlu,mücadeleci ve sorumluluk sahibi insanlardan oluşan bir takım kurmaya çalıştık.Bundan da sonuç aldık.Ta yarı final maçı öncesi bile birbiriyle tokalaşıp yeni tanışan arkadaşlarımızın olduğu bu yepyeni takım inanılmaz bir uyum içindeydi.Takımda yetenekli oyuncu yokluğundan bahseden,bu takım gol atamaz diyenler,turnuvanın en yüksek gol ortalamasına sahip,zaman zaman Çanakkale geçilmezi oynayan savunmasıyla şampiyon takımımızı görünce hayat görüşlerini değiştirmişlerdir belki de...
    HAYAT FUTBOLA FENA HALDE BENZER.FUTBOL,ŞAHSİ BECERİ GEREKTİRİR;AMA ASLINDA TOPLU OYNANAN İNSANLARIN BİR TAKIM HALİNDE OYNADIKLARI BİR OYUNDUR.HAYAT DA ÖYLE DEĞİL Mİ?İSTEDİĞİN KADAR YETENEKLİ OL,İYİ BİR TAKIMIN YOKSA KAYBEDERSİN.(Dar Alanda Kısa Paslaşmalar filminden)

    YanıtlaSil