19.09.2010

Ara Bitti Lige Devam !

Bundesliga I in başlamasının ardından sezona çok transfer yapan,çok para harcayan 3 takım neredeyse başlayamadı.Zirveye de bakacak olursak belki de tarihinin en iyi başlangıcını yapan Mainz ve Thomas Tuchel e ayrı konu açmak gerekir. Nitekim usta blog yazarlarından Borges bunu bizden önce ve de bizden daha iyi bir şekilde yapmıştır. İlk 3 maçında puan alamayan 3 takım vardır ki bunlar ligin üst sıralarını hemen hemen her sene zorlayan takımlardandır. Schalke,Wolfsburg ve Stuttgart ! Ancak bugün oynadıkları maçlar neticesinde Wolfsburg ve Stuttgart 3er puanın sahibi oldular ve adeta lige "geri dönüş" yaptılar. Her ne kadar aynı şeyi Schalke'nin yapmasını da beklesem de Dortmund karşısında Magath'ın işi gerçekten çok zor.Ancak bu puan meselesinin haricinde üç takımdan en etkileyici olanı şüphesiz ki gözümde geçen seneden beri Stuttgarttır.


Stuttgart geçen sezonun ilk yarısının bitimine 1 hafta kala Markus Babel ile yollarını ayırdığında yalnızca 2 galibiyetleri ve 13 puanları vardı. Yeni teknik direktör Christian Gross görevi devraldıktan sonra da ligde yalnızca Hamburg ve Schalkeye yenilerek ligi 6. sırada bitirmek gibi gerçekten üst düzey sayılabilecek bir başarıya imza attılar. Bu başarıda kuşkusuz en önemli rol teknik direktöründü. Aynı Juande Ramos un Tottenham da 8 maçta 2 beraberlik 6 yenilgi almasının ardından Harry Redknapp in onları potansiyeline sahip oldukları başarıya taşımasının öyküsü gibidir Stuttgart'ın öyküsü. Severim böyle teknik direktörleri ki zira yaptıkları iş takdiri hakeder. Enkaz devralıp Mercedes olmasa da üst sınıf otomobile çevirmeye benzer...



Bu sezon lige iyi başlayamamalarının sebebi olarak takımda yapılan çok sayıdaki değişikliği gösterebiliriz. Sistem her ne kadar aynı gibi görünse de oyuncuların birbirleriyle iletişim kopukluğundan kaynaklı pozisyon bulamama durumları ile karşı karşıya gelindi ilk 3 maçta. Ancak takımın kosantrasyon sorunu da demek ki üst düzeymiş. Neden diye soracak olursanız, Young Boys gibi Fenerbahçeyi rahatlıkla eleyen, Tottenham a da kök söktüren bir rakip karşısında 3 gollü ve yine gol yemeden temiz bir galibiyet almalarını gösterebilirim. Hafta içi kazandıkları galibiyet ve bunun getirisi olan moralin ardından lige çevrildi gözler. Christian Gross'un maça çıkarkenki yüz ifadesi korku ve endişe duygularının her ikisini de barındırıyordu bünyesinde.Neden sonra bunun acısını Mönchengladbach a 7 tane hiç yemeden atarak çıkardılar. Maçta yıldızlaşan ise 3 gol atan ve yaklaşık 4 senedir sıkı takip ettiğim,her gol attığında golünü açıp seyrettiğim ve mümkün olduğu kadar oynadığı her maçın takipçisi olduğum, Rus Futboluna UEFA kupasının gelmesinin bana göre 3 baş aktöründen biri olan Pavel Pogrebnyak idi !



Attığı 3 golün hiçbirinin güzel ya da onun tarzının golleri olmaması seyirciler açısında dezavantaj olsa da gol goldür, maç kazandırır. Peki nedir bu adamın tarzı ? İri fiziğinin getirdiği hava topu hakimiyetinin yanı sıra etkili koşularla rakip ceza sahasına yaklaşmak, sırtı dönük top tutabilme yeteneğiyle ön orta saha oyuncularının bindirmeleri sayesinde 2 ye 1 lerle gole gidebilmek ve de bugün görmüş olduğumuz fırsatçılığı en önemli özelliklerini oluşturur. Tipik Rus soğukluğuyla bakar adama ki gol bile atsa güldüğü görülmez ama sevindiği anlaşılır. İşini yapmanın sorumluluğu altında sululuk yapmaz ve ciddiyetini her zaman korur. Nitekim Zenit Uefa kupasını alırken Arshavin süratli koşuları ve vuruş becerisiyle, Pogrebnyak'ın belki de bu güne kadar ki en önemli partneri olmuştur. Sonuç itibariyle yanında Sociedad'ın Nihat Kahvecisi oldukça, o Kovaçeviç olmaya devam etmesini bilecektir.
Benim ona sevgi göstermem için , Mertesacker in forma numarası olan 29 u giymiş olması bile yeterlidir...

Umuyorum ki bu yıl 4. maçta da olsa puanla tanışmaları onlara ilk 3 maçı kaybetmenin hüznünün getirdiği toparlanma hırsını aşılamıştır. Üst sıralara oynamak istiyorsalar işleri kolay değil ancak geçen seneden zor olduğunu da söyleyemeyiz. Mainz ligin lideri konumunda ve bu alışılmadık bir durum. Eğer Mainz lige "sadece iyi bir başlangıç" yapmış olarak , orta sıralarda devam ederse yine ilk 5 in en önemli adaylarından biridir Stuttgart. Tabiki takımı kendine getiren, adeta ölüyü dirilten Christian Gross la birlikte... Yolunuz açık olsun GAZİ ler :)

2 yorum:

  1. Stuttgart'ın bi yerde patlamasını ben de tahmin ediyordum. Bu hafta iddaa kuponumda ilk sırayı aldı zaten. Takım kadrosu bence oldukça iyi. İşini bilen bir hocayla da üst sıralar için oynaması sürpriz olmaz. Bu yıl zaten Alman Ligi enteresan başladı. Her takımın birbirini yenebileceği bir lig görünümünde. Benim ise dikkatimi çeken ekip BundesLiga'nın yenilerinden Kaiserslautern. Hoffeneim önünde kuponumda favori göstermiştim berabere kaldılar ama takip edebildiğim maçlarda oyunları çok beğendim. Sene sonunda ligi üst sıralarda bitirmesini beklediğim ekiplerden.

    YanıtlaSil
  2. bu sene gerçekten zevkli bir almanya ligi seyredeceğimiz kesin gibi birşey.

    YanıtlaSil